12 Aralık 2011 Pazartesi

                         İZ
(hayalimde...)

 
Babamla oturup içtik geçen gün.
Oturdu mu içki sofrasına,ağrdan alır,ondan almışım ben de özelliğimi
‘Küçüklüğümde’diye başladı söze,ses tonu: uzun bir hikaye anlatacağım
Evlat,içki gibi ağırdan alacağım o yüzden sabırla dinle beni der gibiydi.

‘Ben küçükken Suriye dağlarında kaçakçılık yapardım,koyun kaçırırdım,annem
Babam yoktu,kendi paramı kazanmak zorundaydım.
Bir gün izimi bulmuşlardı,ne yapıp edip kaçmıştım.Suriye dağlarını ezbere bilirdim çünkü,kolay mıydı beni yakalamak.Hani başka çaren olmadığını anlarsın da
Kanının son damlasına kadar savşırsın ya… Ben bunun farkındaydım.
Annem babam yoktu benim,kendi paramı kazanmak zorundaydım.’

Bir yudum daha aldı içkisinden,yutkundu ve devam etti:
’Bu,saçlarımın ortasındaki boşluk nasıl oldu biliyor musun?
Bir gün çok acıkmıştım,yemek saati geçmişti ama ben doymamıştım,gizlice mutfağa gittim Tencerenin kapağını açtım.O sırada üvey annem geldi,kızmıştı belli ki.Tencereyi kavradığı Gibi kafama  indirdi.O günden sonra kafamın ortasında saç çıkmadı.Her günah ardında bir iz Bırakır derler,söyle şimdi bana bu benim mi yoksa başkasının izi mi?’

Alnına dökülmüş siyah saçlarını eliyle düzeltti.
İçkisini yudumlamaya devam etti.
Bardağını doldurdu,sonra benimkini.

‘Kırk yıllık şoförüm ben,şimdiye kadar bir kaza bile yapmadım.’dedi.
Sürücülüğüyle her zaman övündürdü kendisi.
’Bir gece atladım arabaya,yola çıkmadan da bir avuç leblebi attım ağzıma.
Bir gecede geldim buraya,Almanya’dan Türkiye’ye.
Upuzun yolu… uyumadan dinlenmeden…’


‘O akşam neydi sana bu gücü veren?’diye sordum içimden.
On yedi yıl geçmişti üstünden. Zamanın duvarları epey yol almıştı.
O çocuk ,iz, karşısında durmaktaydı.
Kendi kendime sorduğum sorunun şimdiki cevabı
İçki şişesinin dibi kadar karanlıktı…

6 Aralık 2011 Salı

Bulutların Üzerinde

Bir Kasım ayının bir Cuma akşamı evimde yalnızım,
Bira içiyorum ve kafamdaki düzensiz
Hayatları sıraya sokmaya çalışıyorum.
Şimdi hemen laptopu açık ,biramı yarım bırakıp gitsem mi
Yoksa burada kalıp bu karmaşada erisem mi?
Bulutların üzerinde hissetmek mümkün mü ?